15 Aralık 2015 Salı

SEYAHATNÂME

Her insan gibi ben de yetişkinliğe geçiş döneminde hayatı(mı) sorgulamış kafamdaki soru işaretlerine pek de tatmin edici cevaplar bulamamıştım. Yaşamın kontrol edilemez oluşu, zamanın akıcılığı, çekilen sıkıntıların anlamsızlığı, ülke şartları ve tabii ki hormonların tavan yapışı aradığım cevapları görmemi de engellemişti. Hâlâ soru işaretlerimin tamamına cevap bulabilmiş değilim, diğer bir deyişle soru işaretlerine cevap arama derdinde değilim. Sadece zaman adı verilen hamurdan daha lezzetli, daha değerli ürünler nasıl çıkarabilirim bunun peşindeyim. Bunun formülü sanırım,(sağlığı her şeyi önünde tutarak) yemek, içmek, okumak. Bunların yanına son birkaç yılda yapabildiğince çok gezmeyi koydum. Gezmek, farklı kültürleri yerinde tanımak dünyayı daha anlamlı kıldı, formüldeki bir eksikliği giderdi diyebilirim. 
 
Güzel de bir alışkanlık kazandım gezmenin yanında. Gezerken gördüklerimi, yaşadıklarımı kronolojik sırayla yazma alışkanlığı edindim. Bir "seyahatnâme" oluşturdum kendimce. Küçülen dünyada başka insanlar için pek manası olmasa da kendi vakanüvistliğimi yaptım diyelim. Gezdikçe yazmaya devam edeceğim, buradan da paylaşacağım yazılar olacaktır elbet. Bloguma bir de "Gezdim" mottosu ekleyeceğim, birkaç kişiyi gezdiğim yerler konusunda heveslendirebilirsem ne âlâ diyeceğim.
 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder