Melih Cevdet Anday'ı pek çok kişi gibi şair kimliğiyle tanımış, özümsemiş ve sevmiş biriyim. Sanıyorum kendisi de şair kimliğiyle anılmak isterdi. Üniversite yıllarında düşünce yazılarını okuma fırsatı bulmuştum. Mitolojiye olan ilgimde de Anday şiirlerinin önemli bir rolü vardır. Öğretmenliğimin ilk yıllarında öğrencilerime Anday'ın romanlarını sadece isim ve konu bakımından tanıtabilmiştim. Romancı kimliği benim için şair kimliğinin gölgesinde kalmıştı. Yağmurlu Sokak, şair-romancılar adına fikrimi büsbütün değiştirmiştir. Arif Damar ile beraber yazdıkları bu roman beni çok etkilemiş, bir şairin dili kullanmadaki estetik kaygının romanı nasıl lezzetli hale getirdiğini anlamıştım.
Geçtiğimiz yaz Fuar'daki söyleşisi sırasında çok sevdiğim öykücü Mahir Ünsal Eriş, en sevdiği romanlar arasında Melih Cevdet'in Raziye'sini anınca bende bu romana dair bir merak oluştu ve Raziye'yi okuma listeme aldım. Bir iki gün önce son sayfasını çevirmek kısmet oldu. Aman Allah'ım konusu itibarıyla ne kadar vurucu, dili itibarıyla ne kadar naif bir romanmış Raziye! Naif ama hissettirmeden örseleyici bir roman dedim hatta kendi kendime. Son sayfayı kapattığımdan beri romanın başkarakteri (anlatıcısı), onun dayısı ve Vedia üçgeninde gelişen olaylar kafamda yeniden yeniden canlanıyor.
Melih Cevdet'in şiir dünyasında devrim yapmış üç kafadardan biri olmasından yola çıkarak 'devrim' temi Garip sonrası şiirlerine yansıdı mı tartışılır ancak Raziye onun devrimci kişiliğini yansıtan etkileyici bir esermiş.
Şehirde devrim mücadelesi veren ve kolluk kuvvetlerince aranan yirmili yaşlarının başındaki kahramanımız, kendisi gibi hem yaşayış biçimiyle hem ekonomik imkanlarıyla hem de inanışlarıyla bu kez köyde devrim yapmaya çalışan dayısının yanına sığınır. Kahramanımız farkında değildir ancak asıl devrimi kendi duygu dünyasında yaşayacaktır. Öz olmayan dayısının şüpheli evlatlığı yani güzeller güzeli Vedia bir anda aklını başından alacaktır. Kısa bir saklanma molası, resim sanatına gömülerek geçirileceği düşünülen yaz ayları, ateşli ve soru işaretleri barındıran bir aşka dönüşüverir. Anday, Vedia ile öylesine bir karakter yaratmıştır ki benim diyen roman üstâdlarının kurguya katamadığı bir roman kahramanı ile tanışmış olursunuz.
Roman boyunca basit düşünen, hiçbir konunun farklı boyutlarını hesaba katmayan, cevapları bir insanı rahatsız edecek kadar safiyane olan Vedia'nın dayısının boyunduruğu altındaki sıkıcı yaşantısına, geçmişinin derinliklerine gizlenmiş soru işaretlerine cevaplar aradım durdum. Bir romanın satır aralarında toplumsal ve bireysel mesajlar verirken okuru sıkmaması ve gerilimi her an zirvede tutması kült bir roman için kriter değildir de nedir ? Raziye kesinlikle herkese tavsiye edeceğim, aydın bunalımını; Türkiye'deki köy gerçeğini dönemine göre en derinlikli anlatan eserlerden biri. Okuyunuz, okutturunuz.
Not: Kitabın filmini de kitabı okuduktan sonra izleyebilirsiniz belki: RAZİYE