23 Temmuz 2012 Pazartesi

İZLEDİM: MIDNIGHT IN PARIS

Bu geceki sinema keyfini Midnight İn Paris ile yaptım. Filmi önerenler olmuştu ancak filmin senaryosu ile ilgili hiçbir bilgim yoktu. Açıkçası Paris'te geçen vasat bir Holivud Komedisi bekliyordum. O denli kötü olmamış hatta kahramanımızın 1920'lerin Paris'ine gidişiyle filmin seyri keyifli bile olmuş diyebilirim.

Woody Allen'ın yazdığı ve yönettiği filmde dikkati çeken unsur yazar olan esas oğlanımızın 1920'lerin Paris'inde yaşama arzusu. Bunu kahramanımızdan değil denyo nişanlısından öğreniyoruz.Kahramanımızın etrafındaki tek mal karakter nişanlısı değil.  Kahramanımız nişanlısının çok bilmiş erkek arkadaşı Paul ile de sıkıntı yaşıyor.Esas oğlumuzun nişanlısı yani  İnez'in  Paul için ağzının suyu akıyor. Onların sürekli yalakalanmaya ve eziklemeye dayanan dünyasından çok sıkılan kahramanımız Gil, bir gece yarısı Paris'in sokaklarını gezerken bir kilisenin önünden 20 model bir arabaya biniyor ve 1920'lerin Paris'inde Hemingwaylerin, Picassoların, Dalilerin içine düşüyor. Ortam entellektüellikten yıkılıyor anlayacağınız :)

Film edebiyatla arası iyi olanları kendine bir derece daha çekecektir. Kahramanımızın hayranı olduğu sanatçılarla karşılaştığı anları izlerken siz de kendi hayal dünyanızda kendi idol sanatçılarınızla dakikalar yaşayacak "La keşke böyle bir şey benim de başıma gelseydi." diyeceksiniz.

Ben 30-40 ya da 50'lere gitmek isterdim. Orhan Veli'nin kankası olmayı arzu ederdim sözgelimi. Kanka desem adam yanıma yaklaşmaz, polis çağırırdı ayrı mesele ya :). Dolaşalım dertleşelim edebiyat üzerine konuşalım isterdim tabii. O beni arkadaşlarıyla tanıştırsın isterdim :D Balıkpazarı'na gidelim, Oktay Rifat ve Melih'le sohbet edelim isterdim. Midnight İn İstanbul'unuzu siz de düşünün paylaşın dostlar. Paylaşın ama hakikatten bak yorumsuz 4. yazım oldu. Bırakıp gideceğim sizleri :) İyi geceler...

4 yorum:

  1. Orhan Veli'nin kankası benim bir kere,Garip akımının sıkı takipçisiyimdir.
    Denizkızı şiirini bir dinle Müşfik Kenter'den,Nisan'da Müşfik Kenter'i dinliyorum 'u kaçırmayalım.

    YanıtlaSil
  2. ovv çok sert :) Bi defa Orhan Veli'nin haskankası benim taaaammı :). Melih Cevdet'in de panpasıyım eminim :D Müşfik Baba'nın Bir Garip Orhan Veli oyununu izleyebilmiş şanslı insanlardanımdır. Gerçekten onun gibi hakkını vererek O.Veli şiiri okuyabilen azdır. Son dönemde çıkan ve şairin kendi sesinden yayımlanan şiirleri okumalısın bence sen de. Büyük bir şans eseri günümüze kadar kalmış o bant çekimleri. (Beni Bu Havalar Mahvetti-YKY)

    YanıtlaSil
  3. Hadi ya demek gittin gösteriye :/
    ne yapıp edip seneye kaçırmamalıyım,bu sene hiç haberim olmadı,ama seneye mutlaka.
    Evet o tel üzerine kayıtları da duydum ama daha dinlemedim,içinde karagöz hacivat mı ne varmış bir de,çok heyecanlı ve meraklıyım.
    En kısa zamanda elde etme planlarım var :)

    YanıtlaSil
  4. Evet dostlarla yapılmış kayıtlar. Yanlış hatırlamıyorsam Bedri Rahmi Eyüpoğlu'nun ricasıyla yapılmış kayıtlar. Yılbaşı gecesi eğlencesi olsun diye yapılmış ama dinlediğimde tüylerim diken diken olmuştu. Çünkü ona ait ses kayıtlarının olmadığını sanıyordum. Harika bir arşiv kitabı hemen edin derim!

    YanıtlaSil