3 Temmuz 2012 Salı

Okudum: Gelen Yolcu

Bugün "okudum" başlığı altında yoğunlaşmaya karar verdim. Edebiyat Meclisi'nde şurada değerlendirdiğim bir kitabı "Yedim İçtim Okudum" okuru için yeniden fakat bu kez makale üslubunun soğuk havasıyla değil de biraz daha samimi bir şekilde değerlendireceğim.

2012 yılında beni derinden etkileyen kitaplar sıralaması yapayım istediğimde yazarlıkta olmasa da eser yayımlamakta çiçeği burnunda sayılabilecek sanatçı Sıtkı Silah'ın "Gelen Yolcu"su üst sıralarda yer alırdı sanırım. Sıtkı Silah, Georghe Orwell, J.Saramago, S.Zweig gibi önemli isimlerin arasında listemde üst sıralarda yer alıyor; onu sevmem için bu dahi yeterli.

Beğeni göreceli bir kavram, haliyle eserler üzerinde atıp tutmak da oldukça kolay. "Gelen Yolcu içerisindeki öyküleri bize tarif et bakalım hacı !" diyen biri olsaydı karşımda ona cevabım öncelikle "Biraz düzeyli ol lan, ne o hacı macı derdim" :) Yok yok, o kadar uzun boylu değil. Derdim ki "Hafız, mutlaka alıp okumalısın" ,"Bu kitabın içindeki öyküleri bir çırpıda, öyküden öyküye geçerken adeta manikdepresif bir kişiliğe bürünerek okuyacaksın!" derdim. Manikdepresif diyorum ya çok uygun bir benzetme olmasa da bir öyküde kahkahalara boğulurken öbür öyküde filozof kesilebiliyorsunuz Gelen Yolcu'nun sayfalarını arşınlarken. Heh ondan dediydim manikdepresif diye.

Gelen Yolcu, kulağınızda kulaklık, bangır bangır şarkı dinlerken okunacak bir öykü kitabı değil beyler. Düşünmek için konsantre lazım bilirsiniz! Neden böyle yazdım? Çünkü bizde mizah, güldürü unsuru ".suruktan teyyare selam söyle o yare" havasında değerlendirilir, önemsenmez. Mizah altyapısı olan kitaplarımız oldukça azdır ve çoğunluğu kalitesiz oldukları için pek anlaşılmadan geçiştirilip hafıza çöplüğündeki yerini alır. Gelen Yolcu, içerisindeki yoğun gülmeceyi okurun ilgisini çekebilecek, zaman zaman da absürde kaçabilecek bir tarzla okura sunuyor. Yavan, banal bir mizah yok yani kitapta. Kitabı okurken ağızdan salyalar damlıyor da yine de önünü ilikletip öyle okutuyor kendini. 

Peki kitabı yarın kitapçıya gitseniz bulur musunuz? D&R'da kitap satışa çıktığında satış sıralamasında ilk 3 sırayı uzun süre bırakmadı bu yavru. Muhtemelen hala D&R'ların raflarında kitabı bulabilirsiniz. Önce Kitap yayınevinin kağıtlarına basıldı Gelen Yolcu. Laf aramızda Doğan Kitap, YKY, Can gibi ulusal yayınevlerinin klasiklerine girebilecek bir yetenek Silah'taki. Yani bana kalırsa Önce Kitap sonra Silah diyen bir yerde pek durmaz.  He unutmadan göreceksiniz boynuz belki de kulağı da geçecek...

Boynuz kulağı geçecek dedim ya, 2009 yılı Sait Faik Abasıyanık Öykü Ödülünün sahibi Feryal Tilmaç'ın kardeşi Silah. Böyle anılmak istemediğine eminim ama n'aparsın dünya hali,gerçek! Önemli sanatçıların yakını olma duygusunu tam olarak bilmesem de hissedebiliyorum. Mayasında sanatçı hamuru olduğunu sonuna kadar gösteriyor Sıtkı Silah...

Ha Sıtkı Silah'ın sanatçı mayasından bahsetmişken sözü kuzeni Yaşar Günaçgün'den açmamak olmaz. Yaşar yahu Popçu Yaşar. Öyle tanınmasına gönlüm razı olmasa da Popçu Yaşar işte.Siz eminim Günaçgün diye bilmezsiniz. Hatta Günâgün'ken soyadının uzun zaman önce Günaçgün'e evrildiğini de. Onun kuzeni kendisi ve biraz da sayesinde tanıdım(k) Silah'ı. İyi ki de tanımışım, Gelen Yolcu gibi bir başucu kitabına,Giden Yolcu ve Yol gibi "beklenti"lere sahip olmuş oldum. 
Sait Faik Ödülü mü ?
 Süreya ile yanıt vermeli: Vakit var daha!


3 yorum:

  1. Dostum, yazılarını severek takip ediyorum, Giden Yolcu'yu bulup okumaya çalışacağım...
    Teşekkürlerimle...

    YanıtlaSil
  2. Tabii :) Gelen Yolcu'yu da okuyabilirim :D

    YanıtlaSil
  3. Teşekkürler kardeşim :) Gelen Yolcu'dan sonra vaadedilen kitap Giden Yolcu :) merakla bekliyoruz. Yazarın hevesi bu aralar biraz kaçık gibi ama Silah yazmayı ve yayımlamayı asla bırakmamalı umarım Giden Yolcu ve Yol'u da yakın zamanda okuyacağız. Genç diye tabir edebileceğimiz kitleye de çok hitap ediyor öyküler. Anlayacağın birkaç atlama vesaireyle öğrencilere de okunabilecek çok keyifli öyküler! Tavsiye edilir!!!

    YanıtlaSil