Yaşar Günaçgün’ün Cadde
albümü, sanatçının 9.stüdyo albümü olarak müzikseverlere sunuldu. Diğer 8
albümde olduğu gibi şarkıların besteleri hakkında tatmin edici değerlendirmeler
yapabilecek dostlar tanıyorum. Ben müziğin inceliklerinden pek anlamayan biri
olarak besteler hakkındaki düşüncelerimi Cadde’de akordeon, klasik gitar ve
tabii ki buziki nağmelerini duymaktan keyif aldığımı belirterek sonlandırmalıyım
sanırım. Birkaç albümdür sesini alçaltan, melodilerini dinginleştiren
sanatçının Cadde’de Akdeniz’in o derin yarlarını döven dalgalar gibi coşarak
güftelere can vermesine “özlemişiz o
tizleri, o çıkışları” dediğimi de eklemeliyim.
Yazımda az buçuk
anladığım işle uğraşarak, şiirle müziği aynı potada eriten bir ses sanatçısı
olan Günaçgün’ün Cadde albümündeki 3 güftesine vokabüler ve imgesel açıdan
yaklaşmaya çalışacağım.
Yaşar şarkılarına muhteva açısından yaklaştığım yazımı okuyanlar hatırlayacaktır (Burada) Yaşar’ın şarkılarının pek çoğu şiirlerde olduğu gibi şerh gerektiren yapıtlardır. Yaşar’ın her albümünün bir teması olduğu aşikâr. Zirveye çıktığı ilk üç albümde sanatçının genel olarak “güzelleme” tarzında karşımıza çıktığını görmüştük. Bu albümlerindeki şarkılarında ayrılık dahi olsa sevgiliyi yücelten ve geri dönüşü arzulayan bir ses dinleyiciyi kendine esir etmişti. Cadde albümünde 2 şarkıda imzası, bir şarkının güftesinde de yardımı bulunan sanatçının çocukluk arkadaşı Alper Arundar’ın güftelerini albümden ayrı düşünmezsek Günaçgün’ün albümüne -sanatçının albüm tanıtımında da söylediği gibi- “ayrılık” temasını yakıştırmak hiç de yanlış olmayacaktır. Albüm dinlendiğinde 7 şarkının direkt, üçününse dolaylı olarak ayrılık temasının üzerine kurulduğu görülecektir.
Yaşar Günaçgün imzası bulunan 3 şarkının güftelerine biraz göz atalım.
CADDE
Sanatçının albüm
çıkmadan uzun yıllar önce konserlerinde ara ara mırıldanmayı sevdiği bir parçadır
Cadde ki hem albüme adını vermiş, hem de güfte olarak albümün yıldızı olmayı
başarmıştır. Öyle ki baştan sona hikemi(öğretici) üslubun egemen olduğu,
sanatçının yıllar içinde nasıl demlendiğini ispatlayan bir beste Cadde. Günaçgün şarkıya şarkının bütününe hakim
olacak duyguyu bir soru ile aktararak başlıyor: “Nedir o akan yazık yaşına /
Zaten hep yalnız değil miyiz ?”. Bu
girizgahın ardından hikemi tarzda belirlemesini yapıyor: “İki kişiliktir aşk aslında
/ Bitirmekte birinciyiz.” Sanatçının hemen bütün albümlerinde kendisini
naiflikle hissettiren hoşgörülü sitemine harika bir örnek teşkil ediyor bu
dizeler. Sevgiliye sitem; kırmadan, dökmeden genelleştirilerek veriliyor.
Cadde görklü bir şarkı.
İmgeleri sağlam, öğreticiliğiyse güfteyi asla banallaştırmayan,
kurulaştırmayan…
“Ağlama çiçeğime su /
Çiyle gelen çiçek buğusu” bu dizeler şairin düşündürmeyi sevdiğini de
gösteriyor. Dizeleri dinlediğinizde ya sevgiliye “ağlama, çiçeğimin suyu
gözlerindeki yaşlar değil çiyle gelen çiçek buğusudur” diyen birinin sesini
duyuyor ya da “çiçeklerini bir ağlama duvarına dönüştüren aşığın gözlerindeki
buğu”ya dokunuyorsunuz.
Cadde’nin nakaratıysa
şarkının bütününe yakışır bir hikemilik ve lirizm taşıyor “ Geliriz
belki yan yana / Bir akşamüstü caddede / Bilirsin
ayrılıklar kalbe / Sevmeyi öğretir
aslında”
GÖZLERİNDE SABAH
Albümde Cadde ile
birlikte parlamaya aday bir güfte. Günaçgün’ün bir geri dönüş çağrısı niteliği
taşıyan şarkısı Gözlerinde Sabah. Bir ayrılığın yanlışlığını altını çize çize
vurgulayan sözlerle bezeli bir beste. Güftede aşık mübah olduğu için gözlerini
görmeye geliyor sevgilinin ki bu Divan şiirinin mazmunlardan biridir.
Sevgilinin gözlerinin dışında her uzvu aşığa haramdır, gözler aşığa helal
kılınmış tek yerdir: “Gözlerinde sabah oluyor aşkım / Açıyorsun pencereni
/ Aşığa mübah dediler geldim /
Görmeye gözlerini…” Sanatçı şarkının
girizgâhında varlık nedenini bildirdikten sonra ayrılığı ve kaçışı tercih eden
sevgiliye seslenir. Bu bölümde de hem Halk hem de Divan geleneğinde sıklıkla
kullanılan “dermansız dert” ve “hekim” mazmunları kullanılmıştır. Günaçgün,
sevgiliye seslenir ve değerinin kendisinden başka hiçbir kimse tarafından
bilinmeyeceğini haykırır. Çağrısına cevabı hasreti senelerle çarpmadan,
sabır taşı çatlamadan beklemektedir ki böylesine bir gidişin ardından bile Günaçgün’ün
tüm albümlerindeki “yücegönüllü içe
dönüşü” sezilir. Sanatçı nakarat boyunca gönlüne seslenir ve “Yan yürek yan
sönüp de ne yapacaksın / Yanacak,yanacak, yanacaksın”der. Şarkının en çok
dikkat çeken dizeleriyse kuşkusuz sevgiliye seslendiği son noktadır: “Bırak
biraz kendini / Bırak bulur uçurtmalar gibi / Bu gönüller gidecek yerlerini…”
SEVMEMİZ LAZIM
Albümde güftesel bir değerlendirme yapacağım son şarkı
Sevmemiz Lazım. Sanatçının Cemal Süreya hayranlığı sanatçıyı yakından takip
edenler tarafından çok iyi bilinir. Günaçgün, yıllar boyunca bestelerinin arasına
bir Cemal Süreya şiiri katması için hayranlarından çok talep almıştır. 9. stüdyo
albümü Cadde bu beklentilerin mutlu sona erdiği bir albüm olmuş, Günaçgün, “cins
şairin” kızının da onayını alarak “San” şiirinden bazı dizeleri, Yunan
ezgilerinin kulakların pasını sildiği “Sevmemiz Lazım” şarkısında kullanmıştır.
Şiiri hatırlamak gerekirse:
Kırmızı bir kuştur soluğum
Kumral göklerinde saçlarının
Seni kucağıma alıyorum
Tarifsiz uzuyor bacakların
Kırmızı bir at oluyor soluğum
Yüzümün yanmasından anlıyorum
Yoksuluz gecelerimiz çok kısa
Dörtnala sevişmek lazım.
Günaçgün, Sevmemiz Lazım’da günlerin kısalığından dem
vurarak sevgiliyle her an yan yana olma arzusunu dile getirmiş. “Ne lazım, ne
lazım bana sana / ne lazım, ne lazım anlasana”diyerek istifhamın göklerinde
dolaşmış ve cevabı da kendisi vermiştir:
“Bence bizim/ uykusuz gecelerimiz / korkusuz sevişmemiz/kuşkusuz sevmemiz lazım”.
Süreya’nın şiirinin bütün şarkıya sindiği ortadadır. Şiirin son dörtlüğünde yer
alan imgelere şarkının son bölümünde rastlarız:
Bence
bizim
Yoksuluz gecelerimiz çok kısa
Dört nala sevmemiz
Sevişmemiz lazım
Yoksuluz gecelerimiz çok kısa
Dört nala sevmemiz
Sevişmemiz lazım
Günaçgün
albümlerinde güftelerin başarısı hiçbir zaman vasatın altına düşmemiştir.
Güftelerin hemen hepsinin imgesel ve vokabüler altyapıları sağlamdır. Bunda bestekârın
iyi denebilecek bir şair olmasının payı çoktur diyebiliriz. Cadde albümünde hem
bestesi hem de güftesi ile gönüllere kazınabilecek 10 parça var. Koleksiyon
rafınızda bir yer açın Cadde’ye mümkünse A9 rafı olsun. Keyifle dinleyin!
Eski albümlerini çok sevdiğimiz şarkıcıların yeni albümlerini o kadar beğenmememiz güzel olmadığından mı
YanıtlaSilYoksa bizden mi kaynaklanıyor acaba.. belki de sevdiğimiz zamanki ruh halimizden kaynaklanan birşey..
Yaşar'ın eski şarkılarını severim, bazılarını ara ara açar dinlerim hala.. ama yeni albümler o kadar içine işlemiyor insanın..
bir "masal" ya da bir "aldanırım" olamıyor mesela..